TOMOGRAFİ Konvansiyonel tomografide,
Konvansiyonel tomografide, x ışınının çıktığı baş ve filim devamlı otarak aksi yönde hareket ederek, yalnız bir an için dokunun o planda kalan derinlikteki kısmı odaklanır ve o bölge net, diğer arkada ve önde kalan kısımlar bulanık görünür.
Konvansiyonel tomografi aygıtı implant uygulamak için seçilen bölge, odaklanarak ,görüntü elde edilir. ‘Bu teknik, başlangıçta alt ve üstçene kesitlerinin elde edilmesinde kullanılmıştır. İmplant yerleştirilecek bölgedeki kemiğin kantite ve kalitesi, kortikal ve trabeküler kemiğin durumu ve bunların anatomik yapılara göre lokasyonları hakkında iyi bir değerlendirme olanağı verir. Hatta; tomografi üzerinde kemiğin boyutları ölçülür.
Buna rağmen; oral implantoloji bakımından konvansiyonel tomografinin bazı dezavantajları da vardır. Bunlar: Kesitlerin geniş olması, netliğin az oluşu ve kontrastın azlığıdır. Tomogramlarda % 40 a kadar varan büyültme olur.
BİLGİSAYARLI TOMOGRAFİ Computed tomografi (CT), 1972 yilinda tıp alanina girmiştir. Bu teknikte; çok sayıdaki x ışını huzmeleri, incelenecek vücut kısmından geçer ve dokular tarafindan absorbe edilme dereceleri, sensorlar vasıtasıyla kaydedilir. Scanner adı verilen aygıt, hastanın etrafında dolaşırken dairenin her noktasinda x ışını yayar ve dokuların yoğunluk karakteristiklerini kaydeder. Scannerdan elde edilen bilgileri bilgisayar, kesit görüntülerini birleştirerek üç boyutlu görüntüler haline getirir. Istenirse tek plandaki görüntüler de incelemeye alınabilir.
Bilgisayarlı tomografide kemiğin yüksekliği kalınlığı ve hacmi hakkında bilgi elde edilir. Oral implantoloji, bilgisayarlı tomografilerin kullanilmasinin birçok avantajı vardır. Böyle elde edilen görüntülerde, çok detaylı bilgi elde edilir; distorsiyon ve süperpozisyon olmaz, kemiğin yüksekliği, kalınlığı ve hacim olarak değerlendirilmesi otomatik olarak hesap edilir.